Mehmet Nas
Belki de abartıyor olduğumun bilinciyle üstünüze afiyet diyerek başlayayım,
biliyor musunuz (biliyorsunuz!), bu Mehmet Nas bana çok şey ifade ediyor. Daha
doğrusu, çok şey değil de "Gençlerli" olmayı ifade ediyor. Nedenini bulmak için
kendime çok soru sordum. Dünyanın en harika topçusu mu dedim, hayır, değil. En
alasından bir pasör mü? Yok. İyi bir taktisyen mi? Cık. Dünyanın en teknik
topçusu mu? Yok daha neler!
Ama, Gençlerbirliği sahaya çıktığında -özellikle de şu son yıl- ne yalan
söyleyeyim bir gözüm maçı, hakemleri, tribünü vs. izliyor, bir gözüm Nas'ı.
"Abi bak şu da var". "Abi, kızma ama bugün seninki de kötü oynadı". Bu
cümlelerin cümlesi vız gelip tırıs gidiyor, gitti!
Nas'ı Nas yapan, mütevazı olması, tribüne oynamakla işi olmaması, işine
odaklanması. O kadar ki, işini iyi yapmadığını hissettiği ve gerçekten de öyle
olduğu zamanlarda bile işinin hakkını veriyor Allah için. Çime takılmış, kötü
pas almış, hakemden etkilenmiş vs. gibi yapmıyor. Hatasını, kötü oynunu da
içinde ve içten yaşıyor. Hatta, haksız yere yedek bırakıldığı maçlarda kenarda
ısınırken bile işini en alasından yapıyor. Her halinden belli ki, içi içine
sığmıyor.
Ama lütfen yanlış anlaşılmasın. Zinhar ön plana çıkmak gibi bir derdi yok, olmaz
da. İşini en iyi şekilde yapmak, takıma, takım oyununa katkıda bulunmak, iyi
çalışan bir cihazın görev bilinci ve iş ahlakı sağlam dişlisi olmak derdinde
sadece. Emek adamı. Futbolun emek, dayanışma ve paylaşma, kısacası takım oyunu
olma yönünü ön plana çıkarma anlayışının bizzat uygulayıcısı.
Gel gör ki, mütevazı olmak, günümüzün gözü açıklarının dünyasında salaklığa
yoruluyor. İnsanı enayi yerine koyuyorlar. Ama bize düşen, işini tam bir iş
ahlakıyla elinden geldiğince yapan biri gördüğümüzde dört elle sarılmak ona.
Sorun iyi ya da kötü topçu olmak değil. Niyet ve gayret esastır meşrebimizce
zira.
Onun için Nas, güle güle git. Yolun açık olsun. Bence çok doğru bir karar
verdin. Biz namus belasına katık oluyoruz birçok şeye ama sen bari kendini
kurtar!
Not: Bitirmeden, vicdan muhasebemizi de yapalım: Tecrübelerle sabittir,
insanlara haklarını teslim etmek için yapılan ödül geceleri kifayetsiz
muhterislerin saçmalama katsayılarını artırır. Acı olan, böyle bir şeye zemin
hazırlamış olabileceğimizi düşünmek. Bize Nas'a malolan süreçle alakamız var mı
tam olarak bilmek imkansız belki ama, düşüncesi hep içimizi kemirecek. İçinde
ukde kalan şeylerden bahsetmişti, bu da bizim içimizde ukde kalacak...
|